|
|
 |
|
PANKREAS NAKLİ (HABER) |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Canlı vericiden pankreas nakli, diabet hastalarını başarılı bir şekilde tedavi ediyor.
NEW YORK (Reuters Health) –
Japon araştırmacılar, diabet hastası insülin kullanan bir kadına, annesinden alınan pankreatik adacık (organ ya da dokudaki hücre grubunun oluşturduğu yapı) naklini başarıyla gerçekleştirdi.
Lancet’in erken online baskısında yer alan habere göre, nakil yapılan kişi 4 yaşındayken kronik pankreatit olan ve 15 yaşından beri insülin kullanan 27 yaşındaki bir kadın. Hasta bilinçsiz olarak sık sık hipoglisemik episod yaşamış.
Verici yani donör ise sağlıklı, 56 yaşında, obezite sorunu olmayan, sağlıklı bir glikoz düzenine ve insulinojenik endekse sahip bir kadın.
Kyoto Üniversitesi Hastanesi’nden Dr. Shinichi Matsumoto ve çalışma arkadaşları, donörün pankreasında, tripsin(Pankreas tarafından salgılanan ve enterokinazın aktif tripsine dönüştürdüğü inaktif proenzim) içeren liberase sindirim ile adacık izolasyonu için kullanılan pankreatik kuyruktan bir parça aldı.
Yaklaşık 408,000 adacık nakline eşdeğer olan toplam adacık, damar girişi yoluyla alıcının karaciğerine nakledildi. Hastaya nakilden önce sirolimus, tacrolimus, basiliximab ve infliximab uygulandı.
Anne, operasyondan 18 gün sonra, oral glikoz tölerans testinin sonuçları sağlıklı çıkınca taburcu edildi.
Nakil yapılan hasta, operasyondan sonraki 22. gün insülin kullanmayı bıraktı ve daha sonraki 2 ay boyunca da mükemmel glisemik kontrol ile insülin kullanmadı. Nakilden 37 gün sonra oral glikoz tölerans testinin sonuçları sağlıklı çıkınca taburcu edildi.
Yazarların notlarına göre, canlı ve yarım bir pankreastan sağlanan metabolik etki, kadavradan alınan 2 ya da daha fazla bütün pankreasın etkisine eşdeğer.
Dr. Matsumoto ‘nun grubunun belirttiğine göre, “Bu başarılı naklin, klinik araştırmadan klinik bakıma kadar, sürecin ilerleyen aşamalarında bazı implikasyonları (sonuçları) olabilir.
Konuyla ilgili yazıda, Londradaki Kings Kolej’den Doktor Stephanie A. Amiel ve Mohamed Rela şunu sunuyorlar: Canlı bir donörden alınan sonuçlar, normal bir kadavra donörün beyin ölümüyle ortaya çıkan sitokin fırtınasının yokluğundan fayda sağlayabilir. (Cytokine: Organizmanın çevresiyle uyum sağlayabilmesi için, mediyatörler ve hormonlardan ayrı olarak, büyüme ve gelişmenin sağlanması ve immuniteden sorumlu özel ulaklar. Bunlar bazı hücreler (makrofajlar, B-lenfositler, endotel hücreler vb.) tarafından az ya da çok spesifik olarak salgılanırlar ve büyük çoğunluğu polipeptid yapıdadır. Sitokinler kendi aralarında birbirlerine uyarılar gönderirler; hem otokrin hem de parakrin etkilidirler. Başlıca sitokinler: Tümör nekrozis faktör (TNF), İnterlökinler (IL), İnterferonlar (IFN) ve hematopoietik büyüme faktörleri (eritropoietin, filgrastim, molgramostim vb.) Buna ek olarak, azaltılmış soğuk anoksi (kan yokluğu) ve saklanması pankreasa ve daha yakın doku uyumuna zarar verir.
Doktorlar şunu da ekliyorlar, “Bütün bunlarla beraber, kadavradan organ naklinin mümkün olduğu toplumlarla, canlı akraba donörlerin kullanılması zor görünüyor”. Bu durumun, donörler ve alıcılar için, uzun vadede sonuçlarının ne olacağı şu an bilinmiyor.
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
CUMHURİYET BANDI |
|
|
|
|
|
 |
|
TARİH VE SAAT |
|
|
|
|
|
 |
|
HAVA DURUMU |
|
|
|
|
|
 |
|
SAYAÇ ( 2500 ziyaretçi üzerine) |
|
|
|
|
|
 |
|
GAZETE OKU |
|
|
|
Bugün 25 ziyaretçi (29 klik) kişi burdaydı! |