
İNSÜLİN KULLAMIMI
insülin 75 yıldır diyabet tedavisinde kullanılmaktadır. İnsülin tedavi yöntemlerinde eşitli gelişmeler yanmıştır. İnsülinin kimyası, farmakolojisi ve etki mekanizmaları aydınlatılmış, ileri derecede saf insan insülin preparatları kullanıma sunulmuştur. Monomerik insülin analogları yakın zamanda geliştirilmiş ve klinik araştırma amaçlı kullanıma sunulmuştur. Nazal yoldan absorbe edilen insülinler üzerinde çalışmalar sürmektedir. Diabet tedavisinde kendi kendine kan şekeri izlemi rutin uygulama haline gelmiş, glikoz ile hemoglabin ölçümleri yaygın kullanılır hale gelmiştir. Diabetik hasta izleniminde kan şekeri kontrolünün ne kadar iyi yapılırsa kronik mikrovasküler komplakasyonların o kadar yavaş geliştiği günümüzde kesin olarak gösterilmiştir. Bu amaçla insülin tedavisinde yoğun insülin rejimleri daha yaygın taraflar bulmaktadır. Bu amaçla multiple enjeksiyonlara uygun dispolin pompaları geliştirilmiştir. İmplate edilebilen insülin sistemleri üzerine çalışmalar sürmektedir.
Tip 1 diabetik hastaların hepsi ve Tip 2 hastaların üçte biri insülin tedavisi altındadır. İnsülin tedavisi almayan hastaların bir kısmının diabet kontrolünün subobtimal seviyelerde olduğu ve insülin tedavisine geçilmesi gerektiği bilinmektedir. Genellikle insülin tedavisi hasta tarafından hatta hekim tarafından tedavinin son döneminde başvurulacak bir tedavi yöntemi olarak görülmekte ve geç safhalarda başlanmaktadır. Fizlolojik olarak insülin sekresyonu kan glukoz seviyesine bağlı olarak portal dolaşıma olmaktadır. Diabetes mellitusta bu fizyolojik kontrol bozulduğunda subkütan yolla periferden insülin vererek aynı etkiyi sağlamak oldukça güçtür. Fizyolojik yerine koyma tedavisi o an için ulaşılamaz olda da olanaklar ile bu hedefe ulaşabilmek için daha fazla dikkat ve özen gösterilmelidir. Kan glukoz seviyesi aktivite diyet ve daha pek çok faktör ile değişebildiğine göre insülin dozajını ayarlayabilmek için kan şekeri ölçümleri günlük glisemi değişimlerine uyacak şekilde ve sürekli yapılmalıdır.
İNSÜLİN DİRENCİ TESTİ
1. Haftada 5'ten fazla abur cubur diye adlandırılan çerez, cips, pop corn vb. besinleri tüketiyor musunuz?
EVET HAYIR
2. Tansiyonunuz sık sık normalin üstüne çıkıyor mu?
EVET HAYIR
3. Düzenli spor veya egzersize rağmen kilo vermenizde problem oluyor mu?
EVET HAYIR
4. Bel kalınlığınız fazla mı (bel çevresinde yağ birikimi var mı)?
EVET HAYIR
5. Aileniz içinde şeker hastası, kalp hastası, tansiyon yüksekliği ve şişman var mı?
EVET HAYIR
6. Yemek sonrası konsantrasyon güçlüğü dengesizlik ve baş ağrısı oluyor mu?
EVET HAYIR
7. Kolesterol yüksekliği var mı?
EVET HAYIR
8. Ani olarak şeker ve hamur işi yeme ihtiyacınız oluyor mu?
EVET HAYIR
9. Kilo ve boyunuza bakılırsa kendinizde 4 kg ve üstü fazla kilo hissediyor musunuz?
EVET HAYIR
10. Her yemekten sonra yorgunluk ve uyku hali hissediyor musunuz?
EVET HAYIR
11. Haftada 3 defadan fazla pilav, makarna ve patates tarzı besinler tüketiyor musunuz?
EVET HAYIR
12. Açlık kan şekeri yüksek tespit edildi mi?
EVET HAYIR
13. Haftada 2'den az mı egzersiz yaparsınız?
EVET HAYIR
14. Günün her saati kendimizi canlı neşeli enerjik hisseder miyiz?
EVET HAYIR
TEST SONUÇLARI
Yukarıdaki sorulara verilen EVET cevaplarının sayısına göre insülin direnciniz konusunda fikir beyan edebiliriz.
0-2 İnsülin direnci YOK.
3-5 İnsülin direnci olasılığı az ancak dikkatli olunmalı.
6-9 İnsülin direnci var, ciddi takip gerekli, tedavi için vakit kaybetmeyin.
10-14 Durum çok ciddi, çok acil bir merkeze başvurunuz.